Farkında Olamayacağınız Sinsi Sağlık Sorunları
Sağlığınızla ilgili en kötü tecrübe de fark etmediğiniz halde yavaş yavaş vücudunuzu ele geçiren hastalıklardır. “Neden oldu?” sorusu için artık geç kalınmıştır! Hastalık tespit edildiğinde artık dönüşü olmayan bir yola girilmiştir. Umarım tedavi edilebilecek bir rahatsızlığa yakalanmışsınızdır.
Sağlığınızı tehlikeye sokabilecek risk faktörlerin önceden bilinmesi, hastalık oluşmadan tedbir almanıza ve sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır.
Ben aile doktorunuz Fatih Hakan ÇAM, size sağlığınızı tehdit eden sinsi seyreden sağlık sorunları hakkında bilgi vereceğim.
Kansere Neden Olan Mikrobik Hastalıklar
Bilimsel araştırmalar virüs, bakteri ve parazitlerin neden olduğu enfeksiyon hastalıklarının bazı kanser türlerini tetiklediğini tespit etmiştir. Bunu mikroskopik düzeyde hücreleri sinsice değişime uğratarak yaptıkları, yapısı değişen hücrelerin yaşam döngüleri değiştiğinde kansere neden olduğu bilinmektedir. Alman Kanser Araştırma Merkezi’nden Dr. zur Hausen, ki kendisi Human Papilloma Virusu (HPV)‘nün Rahim Kanseri ile ilişkisini keşfetmiştir, kanserlerin yüzde 21’nin mikrop kaynaklı hastalıklarla ilgili olduğunu söylemektedir.
Rahim kanseri, mide ve karaciğer kanserleri mikrobik hastalıklarla ilişkilendirildiği bilinen kanserlerdir. Rahim kanseri risklerinden biri HPV, mide kanseri için helikobakter (H. pylori), karaciğer kanseri için de Hepatit B (yaygın ve bulaşıcı) birer risk faktörüdür.
Cinsel yolla bulaşan bir hastalık olan trikomanas enfeksiyonunun, erkeklerde prostat kanserine yakalanma riskini iki kat arttırdığı ortaya konmuştur. Halbuki bu hastalığa neden olan Trikomonas Vajinalis paraziti kadınlarda sessizce duran ve herhangi bir belirti dahi vermeyen bir mikrop çeşidirdir.
Bu yüzden özellikle burada bahsettiğim mikroplar için tetkik yaptırmanızı, cinsel ilişki esnasında korunmanızı öneririm.
Osteoporoz
Oldukça sinsi seyreden ve bir kemiğiniz hiç olmayacak şekilde kırıldığında farkedebileceğiniz bir rahatsızlık. Siz bu hastalığa yakalandığınızı farkedene kadar kemik yoğunluğunuz bariz şekilde azalmış olur ve ufak çarpmalarda dahi kemileriniz kırılmaya başlar. Kemik yoğunluğunun azalmasının nedeni vücut kalsiyum kaybıdır. Özellikle yaşlılık döneminde rastlanan bu duruma dikkat etmek gerekir. Kadınlar erkeklerden daha çok etkilenir.
Bunun nedeni kadında fazlaca bulunan östrojen hormonunun vücut kalsiyum miktarı üzerine etkisidir. Kadınlar menopoza girdiklerinde östrojen üretimindeki azalmaya bağlı olarak kemiklerdeki kalsiyum tüketilmeye başlar. Kadınların kemiklerindeki yüzde 30’luk kayıp menopoza girdikten sonraki 5 yılda gelişir. Bu dönemde osteopeni (kemik oluşumu azalması) görülür. Tedavi edilmediği takdirde kemikler incelerek osteoporoza doğru gelişim olur.
Yeterince kalsiyum takviyesi almaya dikkat edin. Vücudunuzu güçlü tutacak egzersiz ve spor aktiviteleri yapın, alkolü bırakın, kafein ve sigara tüketmeyin.
Yüksek Kolesterol
Yaşlanmayala beraber yüksek kolesterol riski artar. Diyabet, tiroidin yeterince salınmaması ve ailede daha önceden yüksek kolesterol tespit edilen bireylerin olması sizde de kolesterol yüksekliği yaşanabileceğini gösteren diğer risk faktörleridir.
Kolesterolun tek başına yüksek olması bir risk olmamakla beraber, fazla kolesterolun özellikle kalp (koroner) damarlarında tıkanıklığa neden olacağı bilinmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır.
Yemeklerin düzenli yenmesi, sature (doymuş) yağ alımını kesmeniz, kırmızı et tüketimine dikkat etmeniz, işlenmiş besinlerden uzak durmanız, peynir tüketimini azaltmanız sizin için iyi olur. Fındık, ceviz, çekirdek gibi faydalı yağ içeren besinler tüketmeniz ve düzenli olarak spor yapmanız kolesterolunuzu düzeltecektir.
Yumrutalık Kanseri
Tespiti oldukça zor kanserlerden biri olan yumurtalık kanserini erkenden tespit edebileceğimiz bir belirtisi yoktur. Bu kansere yakalanan kişilerin yüzde 70’ine tanı konduğunda kanser diğer organlara yayılmıştı. Yayılım olduğunda hayatta kalma şansı yüzde 20-25 arası iken yayılım olmadan tedaviye başlanan yumurtalık kanseri olan bayanlardan yüzde 85’i tam olarak iyileşebilmektedir.
Bu kansere yakalanma yaşı ortalama 61‘dir ve risk her geçen sene artar. Daha önceden yumurtalık kanserine yakalanmış yakın bir akrabanız varsa bu risk 3’e katlar. Eğer daha önce meme kanseriniz varsa yumurtalık kanserine yatkınlığınız da yine fazla demektir.
Menopoz sonrası hormon replasman tedavisi (HRT: hormon yerine koyma) ALMAZSANIZ riski azaltalbilirsiniz. Çocuğunuzun olması da bu kansere yakalanma riskinizi azaltır. Her çocuk doğurması, o kadında yumurtalık kanserine yakalanma riskini yüzde 10 azaltır. Emzirme de bu kanser riskini azaltır.
Kalmidya
Cinsel yolla bulaştığı bilinen en yaygın hastalık olan Klamidya belirti vermeden geçer ve kısırlığa neden olur. Klamidya enfeksiyonu olan kadınlar ilişki esnasında rahatsız olurlar ve adetleri arasında kanamaları olur.
Klamidya antibiyotikle tedavi edilir. Korunmak önemlidir.
Prostat Kanseri
Montreal Sağlık Merkezi Üniversitesinden Ürolojik Onkoloji Uzmanı Dr. Pierre Karakiewicz, prostat kanserini sessiz katile benzetmektedir.
Erken prostat kanseri belirti vermezken, ilerlediğinde zor işeme ve orgazm esnasında ağrı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler yaygın ve kanser olmayan yaşa bağlı prostat değişimidir.
Kansere karşı en güvenlir savunma yöntemi belirli aralıklarla kontrollere gitmektir.
Sebze ağırlıklı ve doymuş yağ oranı az besinlerle beslenmek prostat kanseri ilerlemesini yavaşlatır. Brokoli, karnı bahar, kabak ve Brüksel lahanası prostat kanserinden korunmak ve gelişimini önlemek için önerilen besinlerdir. Ayrıca selenyum da prostat kanserinden korumaktadır. Selenyum için bol tahıl, deniz ürünleri, domates, fındık tüketilebilir.
Parkinson Hastalığı
Sinsi gelişen hastalıklardan biri de Parkinson‘dur. O kadar yavaş gelişir ki, 5 – 10 yıl içinde bir probleminiz olduğunu anlarsınız. Sonrasında yine onlarca yıl özel bakım ve tedavilerle hastalığı alt etmeye çalışmak zorunda kalırız.
Parkinson kasları etkilediğinden, bu hastalıktan korunmak için mümkün olduğunca güçlü ve fit kalmalıyız. Düzenli egzerisz esastır. Böylece hareketliliğimiz, denge, hareket açıklığımız ve gücümüzün devamını sağlarız. esneme, yürüme, yüzme ve ağırlık kaldırmak gibi herhangi bir fiziksel aktivite daha iyi hareket etmemizi ve dayanıklılığımızın artmasını sağlayacaktır.